Borçlar Kanunu’nda Eşin Rızası / Engin Malay

 Geçtiğimiz hafta işlerini takip ettiğim esnaf kredi ve kefalet kooperatifi ve medikal malzeme satışı yapan bir şirkete ayrı ayrı günlerde gittim. Her iki işletmede de konu 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu idi.

Önce kredi ve kefalet kooperatif başkanı ile yaptığım sohbetten bahsedeyim: Başkan bana, Kanun'daki 584’üncü maddeyi sorup, bu maddenin kredi vermelerine engel teşkil edeceğinden ve işlerini aksatabileceğinden yakındı.

İkinci olarak gittiğim şirketin müdürü, bir bankadan ticari kredi talebinde bulunduklarını ve kredinin onaylandığını arkasından da sözleşme imzalamaya gidildiğini, bu sırada şirketin ortağı olan oğlunun da alınan krediye kefil olarak şahsi imzasını istediklerini söylediklerini belirtti. Ardından oğlu kefalet için gittiği bankada eşinin rızası gerektiği yönünde bir talep ile karşılaştığını ve çok şaşırdıklarından bahsetti.

Ben de her iki kurumun yetkililerine; yeni Borçlar Kanunu'nun bu maddesi ile eşlerin birinin yazılı rızası olmadan kefalet etmesinin mümkün olmadığını belirttim.

Önce Kanun'da yer alan bu maddeyi hatırlatalım:

Kanun'un “Eşin rızası” başlıklı 584’üncü maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez” hükmü yer almaktadır.

İşte bu madde, yüzü yumuşak olanların ya da; “işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol” atasözümüzde olduğu gibi olanların ya da olduğunu sananların bir nevi “sigorta” olacağını düşünüyorum.

Bir örnek vermek gerekirse: Arkadaşınız veya bir dostunuz sizden kredi alabilmesi için kefil olmanızı istedi diyelim. Kredi alacak kişi ile o kadar samimisiniz ki, reddetmek bir yana onu kıramayacak kadar ilişkileriniz üst düzeyde. Bu durumda ne yapıyorsunuz? Sorgusuz sualsiz gidip ilgili kurum ya da kuruluşta imzaları eşinizin haberi olmadan atıyorsunuz ve kefaletiniz başlamış oluyor. İşte 584’üncü madde ile artık buna izin verilmiyor. İlla kefil olacaksanız burada söz konusu madde devreye eşiniz sokuyor. Böylece beraberce gidip, biriniz birinize muvafakat ediyor, diğerinizde kefil oluyorsunuz.

Ben bu konuda kararların eşler arasında ortak alınmasından yana olduğumu belirttikten sonra; geçiş döneminin biraz sıkıntılı olacağını fakat iş dünyasının bunu aşacağını ve buna da alışılacağını düşünüyorum.

(Kaynak: Yenigün Gazetesi | 11.07.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.