BASINDAN YAZILAR
100 Yaşında Mı Emekli Olalım? / Vedat İlki - MuhasebeTR

100 Yaşında Mı Emekli Olalım? / Vedat İlki

 31.Ağustos.2012 Tarihinde haber sitelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in sunumu sırasında, bütçenin ‘'kara deliği' olarak görülen sosyal güvenlik açıklarının neden kapanmadığı konusu gündeme geldi.

Çelik, sosyal güvenlik sisteminin, reforma rağmen açık vermesinin sebebinin erken emeklilik olduğunu söyledi. Türkiye'de hâlâ emeklilik yaşının kadınlarda 48, erkeklerde ise 49 olduğuna işaret eden Bakan Çelik, bu sebeple sistemin açık vermeyi sürdürdüğünü belirtti. Bakan'a göre, emeklilik yaşının yükselmesi bütçe açığını önemli ölçüde azaltacak.(31/08/2012 Basın)

Oysa yapılan her reform da emeklilik yaşının yükseltilmesi ile birlikte 40 yada 50 yıl yasal düzenlemeye gerek olmadığı söylenirken ileriye dönük olarak 5510 sayılı SS ve GSSK 50 yıllık süre hedeflenmiş idi.

Oysa 4 yıl dolmadan emeklilikte yaş tartışması gündeme geliyor.

Çalışanlar mı bu kara deliği yaratıyor.

Yoksa siyasi iradenin ileriye dönük hesap yapmadan yaptığı harcama kalemleri de bu kara deliği tetiklemiyor mu?

Son yıllarda sağlığa ve ilaca kolay ulaşma sevdası sağlık harcamalarında özel hastane ve ilaç şirketlerinin ne kadar çok palazlandığını görmedik mi?

Elbette kolay ulaşalım, fakat bu kolaycılığın yüksek maliyetini kim karşılayacaktır.

Tabi ki sigortalılar ve işverenlerdir.

O halde  nimet külfet dengesi ile Sosyal Sigortacılık anlayışını sisteme oturtalım.

Fakat unutmayalım Devlet Eliyle Sigortacılığın sosyal tarafları vardır.

Özel sigorta mantığında sosyal taraf mantığı yoktur.

Özel sigortacılık da  birikim mantığı vardır.

İşte burada siyasi irade Kamu sigortasında sosyal tarafların menfaatini korurken ona göre en az 3 aktif sigortalıya 1 emekli düşecek mantığı yerleştirmelidir.

Bu sistemi kurmazsa,kayıt dışını kayıt altına almaz ise sigortacılık mantığını ülkemizde oturtma hızını kaybetmiş olur.

Burada siyasi irade elini Sosyal Sigortacılık Kurumundan çeker,Kurum Özerk bir yapıya kavuşması ile verimli bir sigortacılık anlayışı oturmuş olur.

Kurum gelir ve gider dengelerini sağlıklı bir finans yapısı ile bütünleştirmesi ile, eğitimli insan kaynakları ile zorlukları aşarak 3 çalışana 1 emekli maaşı da verir.

Vatandaşını zorunlu sosyal sigortacılık şemsiyesine almayı özendirir.

İlköğretimden tüm okul yaşantısı boyunca kayıt içinde çalışma konusunda eğitir.

 

Bugünlere nasıl geldiğimizi aşağıdaki yazımızda sizlere anlatmaya çalışacağım.

5510 sayılı SS ve GSSK  atası sayılan 4-1(a)’lının tabii olduğu eski 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununbugüne kadar emeklilik hakkındaki hükümlerinde nereden nereye geldiğimizi gösteren bir süreç izleyeceğiz.

 

1950 yılına kadar işçiler kapsamlı bir sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmamıştı.

1950 yılına gelindiğinde emeklilik için o yıllarda yaşam standartları günümüze göre zor şartlar da olmasına rağmen kurumun aktüerya  denge hesapları bilinmiyor,  IMF gibi kurumlar hükümetler üzerinde etkin değil  kendi yağımız ile kavrulan bir toplumken kadın ve erkek için emeklilik yaşı 60 idi.

 

1.08.1964 Resmi gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunda
Madde 60 - ( 11/7/1964 tarih ve 506 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    A) Yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının:
    a) Kadın ise 55, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması,
    b) En az 25 yıldan beri sigortalı bulunması,
    c) En az beş bin gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır.

 

Böylece yasa da ilk değişiklik  kadınlar lehinde yapılıyor.
Kadın çalışan 55 yaşında emeklilik hakkını kazanıyor. Erkek için aranan yaş şartı 60 olarak korunuyor.
Kanundan  5 yıllık bir süre geçtikten sonra yasa bir defa daha değişime uğruyor.(23.10.1969)
Madde 60 - (23/10/1969 tarih ve 1186 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    A) Yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının:
    a) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5 bin gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunması veya,
    b) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış olmakla beraber en az 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve bu süre zarfında en az 5 bin gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması ve yazılı talepte bulunması şarttır.

 

Burada yasa ile yaş ortadan kaldırılıyor 25 yıllık kadın ve erkek için sigortalık süresi korunuyor. Kadın ve Erkek de yaşlarda 5 yıllık yaşlılık aylığında  süreden indiriliyor.

 

1969 yılı anımsayacağımız gibi 1968 kuşağının yoğun olduğu bir yıl Sigortalı açısından devrim niteliğinde bir uygulama yapılıyor. İşte o zamandan itibaren alınmayan tedbirler sonucu Kurum açıkları da başlıyor.

 

Aktüerya  dengelerin tutturulamaması , sosyal güvenlik kanunlarının  politikacılar elinde  oyuncak olması devresi başlıyor.

 

Ülkemiz enflasyon ve devalüasyonlar ile karşılaşıyor, IMF devreye giriyor.Bütçeler tutmuyor.Ülkede kargaşa dönemi başlıyor.
24.Ocak .1980 Kararlarında Sosyal Güvenlik açıkları artık Hazineden borçlanma yolu ile karşılanıyor. 12 Eylül 1980 ihtilal ile 506 sayılı Kanunda artık yara almaya başlıyor.
Madde 60 fıkra bir bend (A) (6/3/1981 tarih ve 2422 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    A) Sigortalının:
Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış olmakla beraber, kadın
ise 20 erkek ise 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 5000 gün,
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır.
1981 yılında değişiklik ile 25 yıllık sigortalılık süresi kadınlarda 20 yıla çekiliyor.

 

Turgut Özal'ın  aklında olan tek bir şey var.

Sosyal Güvenlik açıklarının önüne geçmek için sosyal güvenlikte artık bugünlerde alıştığımız sigortalının kademeli emeklilik geçişi  için düğmeye basıyor.

 

24.12.1985 yılında 3246 sayılı yasa ile aşağıdaki maddeler yürürlüğe konuluyor.
Ek Madde 29 - (24/12/1985 - 3246 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun değişik 64 üncü maddesinin (a) bendindeki kadın ise 50,erkek ise 55 yaş şartı, sigortalılık süresinin başlangıcı
1 Ocak 1990 tarihinden sonra olanlar için kadın ise 55, erkek ise 60 yaş olarak uygulanır.

Geçici Madde 64 ile emeklilikte kademeli geçiş tarif ediliyor.
İlk Kademeli geçişin maddeleri:
Yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için sigortalının kadın ise 20,erkek ise 25 yıldan beri sigortalı olması ve en az 5 000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunması şarttır.
    Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte:
    A) En az 15 yıl (dahil) sigortalılık süresi bulunanlara, 506 sayılı Kanunun
60 ıncı maddesine göre istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
    B)

 a) 10 (dahil) - 15 yıl sigortalılık süresi bulunanlara, kadın ise 41, erkek ise 46 yaşını,
 b) 5 (dahil) - 10 yıl sigortalılık süresi bulunanlara, kadın ise 43, erkek ise 48 yaşını,
 c) 5 yıldan az sigortalılık süresi bulunanlar kadın ise 45, erkek ise 50 yaşını,
    Tamamladıkları tarihten itibaren istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.

 

Böylece yasanın1965 yılındaki haline 20 yıl sonra dönüyoruz. Kadın sigortalı:55 erkek sigortalı:60 yaş tabidir.

 

20.02.1992 yılında Demirel-İnönü koalisyonundan Babaya yakışan bir babacanlık ile 3774 sayılı yasa ile sil baştan kadın ve erkekte yaş haddi kaldırılıyor.1981 yılında yayınlanan 2422 sayılı kanun esas alınarak sosyal güvenlikte erken emeklilik dönemi başlıyor.

 

Böylece sosyal güvenlik açıkları büyürken emekli maaşları da küçülüyor.
1994 yılında yaşanan ekonomik kriz.(Özal döneminde ortaya çıkan körfez krizi ) iki kriz Türkiye de ciddi bir sosyal güvenlik açıkları başlatıyor.

Artık IMF Sosyal güvenlik kanunun bir kez daha gözden geçirilmesini istiyor.

 

08.09.1999 Tarihinde Özal'ın eski kurmaylarından olan Yaşar Okuyan tarafından 4447 sayılı kanunda Emeklilikte kademeli geçiş 14 yıl sonra gündeme geliyor.

Geçici Madde 81- (Ek: 25/8/1999-4447/17 md)
Geçici madde anayasa mahkemesinde iptal ediliyor.23.05.2002 tarihinde 4759 sayılı kanun ile Geçici madde 81 yürürlüğe konuluyor.
Bu kanunla 24.05.2002 ilk defa sigortalı olan kadın iştirakçi:

 58 yaş 7000 gün;erkek iştirakçi: 60 yaş:7000 işgününe tabii oluyor.

 

Geliyoruz 5510 sayılı kanuna 4-1(a) şimdi ne bekliyor?
5510 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ise;

30 Nisan 2008 tarihinden sonra ilk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara; kadın için 58 ve erkek için 60 yaş olan yaş haddi; 
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61, 
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62, 
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63, 
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64, 
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65, 
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65, 
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65, 
olarak uygulanacak.

Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınacak.
Böylece serüvenin sonuna geldik.

İleride ne olur bilinmez derken gündeme bir kez daha yaş uzatma sevdası oturmuş oldu.

Umarım sadece bu haber olur diye düşünüyorum, fakat bir yerden de ateş olmayan yerden duman tütmez derken çalışanların gelişmeleri yakından izlemesini tavsiye ederim.

Her yaş reformu sizleri bir kez daha ileri yaşlarda emekli ediyor.Emekli maaşlarınızı ise umduğunuz kadar artmıyor.

O zaman son düzenlenmesi düşünülen reform ile 100 yaşında mı emekli olalım!

Not: Artık Kademeli emekli yaş artışlarından Emekli Sandığı , Bağ-Kur,Borsa,Oda ve Banka Sandıkları,Tarım SSK ve Bağ-Kur etkilenmiştir.

(Kaynak: Alitezel.com | 04.09.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM