Dış Ticaret Açığında Azalma Devam Ediyor / Osman Arıoğlu

 Çarşamba günü TÜİK tarafından 9 aylık dış ticaret verileri açıklandı.

Buna göre dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,8 azaldı. Geçen yıl aynı dönemde 82,2 milyar dolar olan dış ticaret açığı bu yıl 63,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı da %54,7'den %64'e yükseldi. İlk 9 ayda ihracatta %13,7 oranında bir artış olurken ithalatta %2,9 azalma gerçekleşti.

İlk 6 ayda ihracatın ithalatı karşılama oranının da %63,5 olduğunu hatırlayacak olursak, bu alandaki iyileşme sürecinin devam ettiği görülüyor.

Eylül ayı bazında bakıldığında ise ihracatta %21 oranında bir artış olurken ithalatta %6,4 oranında azalma gerçekleşti. Bu dönemde önemli bir gösterge de altın hariç tutulduğunda ihracatta %10 civarında bir artış olmasıdır.

Hatırlanacağı üzere ilk 6 aylık dönemde dış ticaret açığındaki azalma %21 idi. Buna göre ilk 9 ayda dış ticaret açığındaki azalma trendi artarak devam ediyor.

AB'ye olan ihracatta azalma sürüyor

İlk 6 ayda AB'ye olan ihracat %39,6 iken, 9 aylık dönemde %38,3'e gerilemiştir. AB'den yapılan ithalatta da yine paralel bir seyir devam ederek %36,6'dan %36,5'e gerileme yaşanmıştır. AB'ye olan ithalatta, ihracattaki azalmadan daha az bir azalış olmasını da ithalatımızın yapısı dikkate alındığında normal karşılamak gerekiyor. AB ile dış ticaretimizdeki daralmanın AB ülkelerindeki toparlanma sürecinin gecikmesi paralelinde bir süre daha devam edeceği görülüyor.

Üçüncü çeyrek büyümesi beklenenden biraz daha iyi olabilir mi?

Eylül ayında ihracat ve ithalatta görülen gelişme ekonomide az da olsa bir toparlanma sürecinin başladığına işaret ediyor denilebilir ama üçüncü çeyrek büyüme oranının yine de %3'ün altında olacağını söylemeliyiz.

Reel kesim güven endeksinde ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre bir iyileşme olması da son çeyrekte ekonomide bir canlanma beklentisine dayanak olarak gösterilebilir.

Son günlerde kamuoyunda özellikle kredi not artışının yükseleceğine yönelik beklenti önce borsanın canlanmasına arkasından da ekonomide genel olarak bir canlanmayı sağlayabilecektir.

Aslında piyasalarca bugünlerde satın alınan Türkiye'nin kredi notunun, kredi derecelendirme kuruluşuFitch tarafından yatırım yapılabilir ülke seviyesi olan BBB-'ye çıkarılması beklentisi önümüzdeki hafta yapılması beklenen açıklamada gerçekleşmese bile en azından görünümün durağandan tekrar olumluya çevrilmesi olumlu etki gösterecektir.

Not artırımı yapısal değişimi hızlandıracaktır

Burada altını çizmek istediğimiz konu not artışı gelsin veya gelmesin Türkiye ekonomisi emin adımlarla yoluna devam etmek durumundadır.

Çünkü kredi kuruluşlarının değerlendirmelerine fazla bağlı kalmak gereksiz moral bozukluğu ve olumsuzluğa neden olabilir. Bu konuda benim beklentim kredi kuruluşlarının, cari açıktaki azalma trendine ve alınan ek önlemlere rağmen bütçedeki gidişatı biraz daha gözlemek için yavaş davranabilecekleridir.
Elbette temennimiz Türkiye'yi fazla bekletmeden bir an önce kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çekilmesidir.

Bir kredi kuruluşunun atacağı adım beraberinde diğerlerini de zorlayacağı için ülkedeki kredi faiz oranlarını aşağı çekerek yatırım ikliminin çok daha iyi hale gelmesini sağlayacaktır. Yürürlükteki teşviklerle birlikte Türkiye'nin yapısal değişimi gerçekleştirebilecek bir havayı yakalanması sağlanabilecektir. Stratejik ve öncelikli yatırımlara sağlanan teşviklerin anlamlılığı bu beklentimizin en önemli dayanağını oluşturmaktadır.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 02.11.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.