BASINDAN YAZILAR
Ekonomide De Açılıma İhtiyaç Var / Erdoğan Süzer - MuhasebeTR

Ekonomide De Açılıma İhtiyaç Var / Erdoğan Süzer

 Türkiye ekonomisini yakın gelecekte AB-ABD kaynaklı önemli riskler bekliyor.

Çin ve Hindistan ekonomileri dünya ticaretinde giderek daha fazla söz sahibi olmaya başlarken ABD ve AB karşılıklı serbest ticaret anlaşmasıyla yeni rakiplerini karşılamaya çalışıyor. Devlerin savaşından az hasarla kurtulmak ancak yeni bir ekonomik açılımla mümkün.

Doğuya ticari açılım 

Önce içeriye bakalım. Türkiye, açıkladığı yeni teşviklerle yerli ve yabancı yatırımcılar için ülkede yeni bir yatırım iklimi oluşturdu. Teşvik, yatırım için önemli ancak tek şart değil. Üretilenin makul bir kârla satılabileceği pazarlara ihtiyaç var. Ne yazık ki, tüm ülkeler o pazar için yarışıyor. Teşviklerin büyüme ve istihdama keskin bir katkı sağladığını söylemek henüz mümkün değil. Aksine, son dönemde ekonomide yavaşlama ve işsizlikte artış, teşviklere rağmen daha fazla dikkat çekiyor.

Terörün sona ermesi halinde Doğu ve Güneydoğu illerinde büyük bir yatırım patlaması bekleniyor. Yürürlükteki yeni teşvik sistemi, bu illerde istihdam ağırlıklı yatırımları cazip kılıyor. Ancak bu cazibenin işlerlik kazanması da ancak dış pazarla, yani ihracatla mümkün. Düşük maliyetin yanı sıra güvenlikli üretim avantajına sahip olacak bu illerimizin coğrafyanın üretim üssü haline dönüşmesi yeni ticari açılımları gerektiriyor.

ABD ile serbest ticaret 

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, AB ile ABD arasında serbest ticaret anlaşması (STA) artık kaçınılmaz. İki dev ekonomi, bu anlaşmayla gümrüklerini karşılıklı açıp 460 milyar euroluk dev ticaret hacmine sahip olmayı hedefliyor. Anlaşma sayesinde AB yılda 190 milyar euro, ABD ise 100 milyar euro ekonomik katkı sağlayacak. İki tarafın da ekonomilerini yüzde 1,5'ten fazla büyütmesi öngörülen anlaşmanın iki yıl içinde tamamlanması bekleniyor.

Ufuktaki bu anlaşma Türkiye açısından kritik öneme sahip. Çünkü Türkiye'nin AB ile imzaladığı Gümrük Birliği anlaşması, AB'nin STA imzaladığı ülkelere de gümrük kapılarını açmasını beraberinde getiriyor. Bu anlaşma Türkiye'yi ABD karşısında savunmasız bir pazar haline dönüştürecek. ABD-AB anlaşması yüzünden Türkiye'nin en az 20 milyar dolarlık kayba uğrayacağı, milli gelirinde yüzde 2,5'e varan kayıp yaşanacağı hesaplanıyor.

ABD Meksika değil 

Meksika örneğinde olduğu gibi, AB ile STA imzalayan ülkelerin, tek taraflı avantajlarını kaybetmemek için, Türkiye ile benzer anlaşma imzalamaya yanaşmadığı biliniyor. Ancak ABD, Meksika değil. Türkiye'nin tüm enerjisini bu tarafa aktarıp, vakit geçirmeden ABD'yi serbest ticarete ikna etmesi gerekiyor. Bu sağlanırsa kayıp önleneceği gibi, başta istihdam ağırlıklılar olmak üzere teşvikli yatırımlar ciddi ölçüde avantaj kazanacak, Doğu ve Güneydoğu'daki yatırımlar öne çıkacaktır.

Açılımla gelen atmosfere bakıp, ABD'nin gümrüksüz, kotasız, vergisiz ithalat yaptığı Ürdün ve Mısır benzeri Nitelikli Sanayi Bölgesi modelinin Doğu ve Güneydoğu illerine kurulması da akla gelebilir. Ancak ABD-AB arasındaki STA süreci, Türkiye'nin ekonomide yapması gereken açılım için artık tek noktayı, tek adresi işaret ediyor.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 27.03.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM