BASINDAN YAZILAR
Mutfaktaki Yangını İthalat Söndürebilecek Mi? / Erdoğan Süzer - MuhasebeTR

Mutfaktaki Yangını İthalat Söndürebilecek Mi? / Erdoğan Süzer

 Yoksul zor günlerden geçiyor. Ete ulaşmak güçtü şimdi 'kuru'nun yanına yaklaşılamıyor. Patatesten, pirinçten, nohuttan, hamsiden iyi haber gelmiyor. Tüp gaz pahalı, her geçen gün daha da zamlanan ürünleri pişirmeye yetmiyor. Üstelik yağış da yok. Zamanlamasını bilemem ama durumun yoksul, dar gelirli geniş kitleler açısından hiç de iç açıcı olmadığı ortada.

Bir süre önce ette karşılaştığımız sıkıntıları şimdi tarımsal ürünlerde yaşıyoruz. Kuru fasulye, nohut, patates, pirinçte fiyatlar insanların takip edemeyeceği hızda artıyor. Kuru fasulyenin 15 lirayı, nohudun 6 lirayı, patatesin 5 lirayı görmesi bekleniyor. Bu ürünler dar gelirli vatandaş için etten daha önemli. Milyonlarca insan protein ihtiyacının önemli bölümünü kuru bakliyattan karşılamaya çalışıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi tüp gaz fiyatları da yüzde 25'lere varan oranlarda zamlandı. Dar gelirli tencerede kaynatacak nohudu bulsa yemeği pişirecek tüp gaza parayı nasıl yetiştirecek?

Bakanlık devreye girdi!

Normalde vatandaşın temel gıda maddeleri böylesine pahalanırken Tarım Bakanlığı'nın acilen devreye girmesi beklenmez mi? Fiyatlar bırakın kuruşu, lira cinsinden artıyor. Tarımsal ürünlerde Türkiye'nin üretimi de tüketimi de belli. Dünyadaki üretim ve tüketim miktarları da takip ediliyor. O halde sorun daha kapıya dayanmadan çözüm bulunamaz, çare üretilmez miydi? Temel gıda ürünlerinin dar gelirliden böylesine keskin bir şekilde uzaklaşmasına neden izin verildi? Yaşanan süreç ne yazık ki yardım paketlerinin değerini artırmaktan başka bir sonuç getirmedi.

Bakanlık artık devrede. Ancak müdahale piyasadaki fiyatlara değil basındaki fiyatlara oldu. Basının fiyatları abarttığını düşünen Bakanlık yetkilileri, abartıyı önleyerek fiyatları dizginleme çözüm yöntemini geliştirdi. Üç büyük kentteki fiyatlar incelendi, örneğin Ankara'da kuru fasulyenin 8,1 lira, nohudun 4,3 lira, patatesin de 2,6 lira ortalama fiyattan satıldığını kamuoyuna açıkladı. Bu resmi açıklamadan sonra, Ankara'nın en kenar semtlerinden birindeki semt pazarından örneğin patatesi 3 liraya almış olmanızın gerçekliği kalmadı.

Yağış yok, ithalat kapıda

Fiyatlardaki aşırı yükseliş dünya piyasalarındaki üretim düşüşüne bağlanıyor. Bu durumu fark eden stokçular ellerindeki kuru fasulyeyi, nohudu, patatesi, pirinci satmak yerine depoda bekletiyor. Böylece fiyatlar daha da yükseliyor, vatandaş sıkıntıya düşerken stokçular kârlarını katlıyor. Dünya üretim ve tüketim verileri devletin elinde var. Durumu önceden görüp stokçuluğun önünü kesmek devletin görevi. Bu görevde geç kalınınca şimdi ithalat silahı çekilmek zorunda kalınıyor. Üstelik bu yıl yağış yok. Görünen o ki ithalat çözümü öyle kısa süreli de olmayacak.

İthal soğan, ithal patates, ithal nohut, ithal fasulye, ithal hamsi... Petrolümüz, doğalgazımız yok, tarım ülkesiyiz diyoruz. Olmadı, biyodizeli tarladan üretiriz diyoruz. Ancak yemeye ürün bulamıyoruz. Doğalgazı, petrolü ithal edelim de bari kendi topraklarımızdan fışkıran tarım ürünlerine döviz harcamayalım. Cari açıkta bu kadar kritik bir dönem yaşanırken canavarı bir de bitkiyle besleme lüksümüz olmasa gerek...

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 15.01.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM