Sağlıkta Tam Gün Yasası Yeniden Çıkarken Hocalara Önemli Uyarı / Şevket Tezel

 Sağlıkta Tam Gün Yasasının kamu hastanelerinde meydana getirdiği boşluğun etkilerini hep beraber gördük. Hatta bu olumsuz durumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bile gördü. Nitekim Başbakan kendisi hastalanınca Tam Gün Yasası nedeniyle kamudan ayrılıp sadece özel hastaneden çalışmaya başlayan Prof.Dr Dursun Buğra'yı alıp kamu hastanesinde ameliyat olmuş, yasağı da bizzat delmek zorunda kalmıştı.

Bir çok profesör ve doçent Tam Gün Yasası nedeniyle aylıksız izin alarak kamudan ayrılmış, kimi de istifa etmek zorunda kalmıştı. Gelinen noktada özellikle üniversite hastanelerinde hekim yetiştirecek hoca darlığı yaşanınca bu yasağın hafifletilmesine karar verildi. 

İşte bu nedenle 6514 sayılı Kanun 02.01.2014 günü TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 

 

Yeni Tam Gün ne anlama gelecek?

 

02.01.2014 tarihinde TBMM'de kabul edilen 6514 sayılı Yasa şayet Cuımhurbaşkanı tarafından onaylanır ve yürürlüğe girerse artık profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının yüzde 50’sini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilecekler.

 

Bu durumda bir kısım üniversite hocasının kamudaki görevine dönmesi bekleniyor. Bu kamu için önemli olduğu kadar asıl hocaların kendileri için de önemli bulunuyor. Evet görevdeyken özel sektörde bu hocaların kamuya oranla daha yüksek ücretlerle çalışmaları muhtemel. Ancak emeklilik haklarına bakıldığında durum öyle gözükmüyor. Hocalar kamudan ayrıldıktan sonra şayet 3,5 yıl ve daha fazla süreyle kendi muayenehanelerinde Bağ-Kur statüsünde veya hizmet akdiyle bir özel hastanede SSK'lı statüde çalışırlarsa emekli aylıkları bakımından zarar ederler.

 

Zira SSK emekli aylık bağlama sisteminde Emekli Sandığı iştirakçiliği kapsamında ödenen keseneğe esas matrahlar önem taşıyor ve bunlar görece olarak oldukça düşük kaldığından bağlanacak SSK emekli aylığını olumsuz etkiliyorlar. Keza Bağ-Kur emekli aylık sisteminde 1 Ekim 2008 öncesindeki kesenek süreleri Bağ-Kur basamaklarına dönüştürülüyor ve değerleri büyük ölçüde azalıyor.

 

Hocaların Karşılaştırmalı Emekli Aylıkları

 

Bu bağlamda halen geçerli memur maaş ve taban aylık katsayılarına göre; örneğin 22-23 yıl kadar Emekli Sandığı iştirakçisi olarak çalışıldıktan sonra 3,5 – 4 sene SSK'lı çalışıldığında bağlanacak aylık bugün için 1200-1400 seviyesinde kalıyor, keza Bağ-Kur'a geçilmişse bu defa 850-1000 TL cıvarında kalır.

 

Oysa dört yılı profesör olarak geçmiş olmak üzere 25 yıl hizmetle kamu üniversitesinden emekli olan bir profesör 2471,60 TL [((1500+6400+500)x0,076998+1205,27+(9500x0,076998)x%180))x%75] x1,04

 

maaşa ilaveten 1681,64 TL ((21000x0,076998)x1,04) de makam ve görev tazminatı alarak toplamda 4153,24 TL aylık alabiliyor.

 

Yine 1-2 yıllık bir profesör 25 yıl hizmetle Emekli Sandığı'ndan emekli olduğunda 2234,37 TL[((1500+5300+500)x0,076998+1205,27+(9500x0,076998)x%150))x%75] x1,04 emekli aylığı yanında 1281,25 TL ((16000x0,076998)x1,04) makam ve görev tazminatı olmak üzere toplam 3515,62 TL aylık alabiliyor.

 

Kazanılmış hak aylık derecesi 1. derece olan ve 25 yıl hizmeti bulunan bir doçent ise emekli olduğunda 2204,34 TL [((1500+4800+500)x0,076998+1205,27+(9500x0,076998)x%150))x%75] x1,04 emekli aylığı yanında 800,78 TL ((10000x0,076998) x 1,04) makam ve görev tazminatı yani toplamda 3005,12 TL aylık alabiliyor.

 

Püf Noktası

 

Emekli aylıklarına ek olarak alınan bu makam ve görev tazminatları SSK veya BağKur aylıklarına ek olarak alınamıyor, sadece Emekli Sandığı statüsünden emeklilik halinde alınabiliyor. Bu nedenle gerek aylıksız izinle ve gerekse istifa etmek suretiyle kamudan ayrılan bu hocaların 3,5 yıl SSK veya Bağ-Kur hizmetleri dolmadan dönmelerinde kendileri açısından fayda bulunuyor. En azından emeklilik yaşlarına kadar Bağ-Kur veya SSK süresinin Emekli Sandığı emeklilik planlarını bozmalarına izin vermemeleri gerekiyor.

 

Soru: 1980 doğumlu kardeşimi elim bir hastalık yüzünden 2012 yılında kaybettik. Kardeşim vefatından önce 1 yıllık evliydi ve yaklaşık 5 yıldır SSK'lı olarak çalışmaktaydı. Kardeşimin vefatından sonra kardeşimin eşi ne bir aylık bağlandı. Babam emekli olduğu için emekli maaşı alıyor, fakat annemin bir emekli maaşı ve bir geliri yok. Acaba anneme rahmetli kardeşimden dolayı aylık bağlanır mı? Alabilirse nereye başvurmamız gerekiyor? M.Halit ÇAKIR

 

Cevap: Aylık bağlanacak ebeveynin ölen çocğundan dolayı diğer çocuklarından dolayı hak kazandığı aylık ve gelirler hariç aylık ve gelir sahibi olmaması ve asgari ücretin net tutarından daha az geliri olmasıdır. Eşine aylık bağlandığına göre karddeşiniz ölüm aylığı bağlanması şartlarına sahipmiş. Eğer annenizn başka bir gelir yoksa hukuken kardeşinizde dolayı aylık alabilir. Ama SGK babanızın aylığından dolayı annenize aylık bağlamayabilir. Şayet babanızn aldığı aylık nedeniyle annenizi muhtaç kabvul etmeyip aylık bağlamazsa yargı yoluna başvurarak aylığa hak kazanabilir.

(Kaynak: Alitezel.com | 27.01.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.