BASINDAN YAZILAR
Ortakların Şirketten Alacağı, Sermayeye Eklenebilecek / Yusuf Keleş - MuhasebeTR

Ortakların Şirketten Alacağı, Sermayeye Eklenebilecek / Yusuf Keleş

Şirketlerin kuruluş aşamasında belirledikleri sermayeler zamanla iş kapasitesine göre yetersiz kalabilir.

 

 

Bu durum, enflasyon gibi sebeplerle sermayenin erimesinden, şirketin büyüklüğüne oranla sermayenin düşük kalmasından veya farklı sebeplerle sermayenin erimesinden kaynaklanabilir. Sermaye artırımı, yeni hisse senedi çıkarmak, ortakların sermaye paylarını artırmak, yedekleri ve dağıtılmamış kârları sermayeye dönüştürmek gibi birçok şekilde yapılabiliyor. Ancak sermaye artırımı şirketler için uzun, meşakkatli ve masraflı bir yol olduğundan şirketler bu işlemi yapmakta çok istekli olmaz. Hakeza ortakların geçimi için şirket kârından pay almaları da vergilemeye konu olduğundan kâr payı da dağıtılmaz. Bu yüzden ülkemizde kurulan bir şirketin yıllarca ne kâr dağıttığına ne de sermaye artırımına gittiğine şahit oluruz. Bunun hayatın normal akışına uygun olmadığını gören kanun koyucu sermayelerin asgari sermaye tutarına çıkarılmasını bir mecburiyet haline getirdi. Günümüzde anonim şirketler için sermayenin en az 50 bin TL, limited şirketler için ise 10 bin TL olması gerekiyor. Geçtiğimiz cumaya kadar sermayelerin bu tutarlardan daha düşük olmayacak şekilde güncellenmesi gerekiyordu. Bu mecburiyete uymayan şirketler münfesih kabul edilecek.

Şirketlerin sermayelerini artırmaları için öncelikle genel kurulda sermaye artırma kararı almaları gerekiyor. Yönetim kurulunun da bu yönde karar alması ile işlemin prosedürel kısmı tamamlanmış olur. Artırılan sermayenin % 0,04’ü Rekabet Kurulu’na ödenir. Daha sonra bu karar sicile kaydedilerek ilan edilir. Sermaye artırımında doğrudan para kullanılmayacak ise artırımda kullanılacak varlık veya hakkın gerçek değerinin bulunması gerekir. Bunun için şirketin bulunduğu yer için yetkili asliye ticaret mahkemesine müracaat edilmeli. Mahkeme atayacağı bilirkişi ile sermaye artırımında ayni olarak kullanılan varlığın değerini tespit ettirir. Bilirkişi tarafından belirlenen değer kadar sermayenin artırılması sağlanmış olur.

Anonim şirketlerin kuruluşunda ya da kuruluştan sonraki sermaye artırımlarında sermaye olarak konulabilecek malvarlığı unsurları arasında alacaklar da yer alıyor. Diğer bir ifade ile yeni Ticaret Kanunu; ortakların şirketten alacaklarını şirketlere sermaye olarak eklemelerini mümkün kıldı.

Alacak tutarını yeminli mali müşavirler tespit edebilir

Yukarıda da bahsettiğim üzere şirkete sermaye olarak eklenecek ayni varlıkların gerçek değerinin belirlenmesi gerekir. Bu değerlemede ayni sermaye olarak eklenecek malvarlığının üzerinde sınırlı bir hak, haciz ve tedbir bulunmamalıdır. Ayrıca fikri mülkiyet hakları dahil bu malvarlıklarının nakden değerlenebilir ve devredilebilir olması gerekir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermayeye ilave edilemez. Bu açıklamalar çerçevesinde şirket ortaklarının şirkete verdikleri vadesi gelmiş borçları geri almayıp sermayeye ilave etmeleri mümkündür. Bunun için bu alacaklarının gerçek değerinin tespiti için şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine bilirkişi görevlendirilmesi için başvurmak gerekir. Atanacak bilirkişinin belirleyeceği alacak tutarı sermayeye ilave edilip kayıtlara geçirilecektir. Mahkemelerin şirketlerce bu yönde yapılan talepleri karşılamadığı, başka bir deyişle bilirkişi görevlendirmediği durumlarda söz konusu tespit, yeminli mali müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir veya bağımsız denetime tabi şirketlerde denetçi raporu ile yapılabilir. Meslek mensupları şirkete parasal olarak verilen borcun tutarını net olarak belirler ve bunu rapor ile sunar. Bu raporlarla yapılacak sermaye artırım tescil talepleri ticaret sicil müdürlükleri tarafından işleme konulur. Raporda ortak alacağının nakit olarak verilen borçtan kaynaklandığının açık şekilde belirtilmesi gerekir. Çünkü ortak, şirkete nakit olarak borç vermeyip örneğin mal satmışsa ve alacağı mal satımından kaynaklanıyorsa, alacağın varlığının asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak değerleme raporunda tespiti ve mahkemece onaylanması gerekir. Bu konuda, yeminli mali müşavir raporu ya da serbest muhasebeci mali müşavir raporu yeterli olmaz. Aynı şekilde ortak, başka bir gerçek kişi ya da tüzel kişiden olan alacağını da ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyabilir. Bu tür bir işlemde de, alacağın varlığının asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak değerleme raporunda tespiti ve mahkemece onaylanması gerekecektir. Sermaye artırımının tescili için ticaret sicili müdürlüklerine yapılacak başvuruda söz konusu bilirkişi raporunun ibrazı şart olup, bu konudaki bir yeminli mali müşavir raporu ya da serbest muhasebeci mali müşavir raporu yeterli değildir.

 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 18.02.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM