BASINDAN YAZILAR
Otuz Yıl Üzeri İkramiye Hakkında Çözüm Ne Olmalı? / Şevket Tezel - MuhasebeTR

Otuz Yıl Üzeri İkramiye Hakkında Çözüm Ne Olmalı? / Şevket Tezel

 Memurlar hizmet yılları kaç yıl olursa olsun hizmet sürelerinin otuz yıldan fazla olan kısmına karşılık ikramiye alamıyorlardı. Bunun nedeni ikramiye hakkını düzenleyen 5434 sayılı Yasanın 89 uncu maddesinde bulunan “otuz yıl sınırı” idi.

Bu sınır Anayasa Mahkemesinin verdiği ve 07.01.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2013/111 Esas ve 2014/195 Karar sayılı içtihadı ile “30 yıl ve daha az çalışanların emekli ikramiyesinin hesabında çalıştıkları süre kadar yararlanmalarına olanak tanındığı halde 30 yıldan fazla çalışan iştirakçilerin belirtilen süreden fazla olan fiili hizmet süreleri için emekli ikramiyesinden yararlandırılmadığı, ikramiye hesabının 30 yıl ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Oysa nitelikleri ve durumları özdeş olan iştirakçiler aynı konumdadırlar. Ancak itiraz konusu ibareyle, 30 yıl ve fazla çalışanlar arasında anlaşılabilir, amaçla ilgili ya da makul, adil ve haklı bir nedene dayanmayan bir ayrım öngörülmüştür. Bu durum Anayasa'nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesini ihlâl etmektedir."

"Öte yandan, emeklilik için gerekli yaş sınırı yükseltilmesi nedeniyle iştirakçiler emekli olabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalmaktadırlar. 30 yıldan fazla çalışmalarına rağmen bu süreler için emekli ikramiyesi ödenmemesi belirtilen iştirakçiler yönünden hak kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla iştirakçilerin çalıştığı halde bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesi ödenmemesi adalet ve hakkaniyete uygun olmadığından itiraz konusu ibare, sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır."

Demiş ve 30 yıl sınırını iptal etmişti.

İptal kararından sonra emekli olanlar yönünden sorun kalmamış fakat 07.01.2015 tarihinden önce emekli olan memurlar yönünden sorun devam etmişti.

Zira SGK Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümeyeceği gerekçesine dayanarak bu tür talepleri reddetmiş, başvurucular da idare mahkemelerinde dava açmaya başlamışlardı.

İdare Mahkemelerinin ve dahi Danıştay’ın iptal kararını birey lehine verilmiş olduğu gerekçesiyle geriye dönük uygulanmasına karar vermeleri bu tür davaları başvurucu eski memurların kazanmasına SGK’nın kaybetmesine yol açmıştı.

Ezberlenmiş bir yol haline gelmiş bu son durumda Hükümet faiz ve yargılama giderlerinin giderek artan boyutuna bakarak yasal düzenleme yoluna gitme ihtiyacı duymuş bulunuyor. 

Hep söylerim, dava açmak, hukuk platformunda hak aramak kamu kurumlarına karşı bile olsa ayıp bir şey değildir, ama ne yazık ki ülkem vatandaşlarının çoğunluğu dava açmaktan imtina eder, başkası açsın bana da yararı olur diye düşünür. İşte hakkını hukuk nezdinde koruma erdemini gösteren aydın yurttaşlarımız sayesinde açılan davalarda hukuk dışı pozisyonunu sürdüremeyeceğini anlayan SGK hazırlanan yasa tasarısı ile kayıplarını minimize etmeyi amaçlıyor. 

İşte Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla 6 Haziran 2016 tarihinde TBMM’ye sevk edilen yasa tasarısına göre otuz yılı aşan her bir tam hizmet yılı için görevlerinden ayrıldıkları tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları üzerinden ve aylıklarının başlangıç tarihindeki katsayılar dikkate alınarak tahakkuk ettirilip ödenecek.

Ödeme Sıra ile

Ancak ödemede belli bir sıra gözetilecek. Örneğin düzenlemenin yürürlüğe girmesini takip eden bir yıl içinde müracaat edenler 7.500 TL kadarını başvurularından itibaren üç ay içinde, varsa kalan kısmını ise yasal faiziyle birlikte takip eden yılın aynı ayı içerisinde alabilecekler. Yasa yürürlüğe girmeden önce başvurmuş ama dava açmamış olanların başvuruları yürürlük tarihinde yapılmış sayılacak.  

Yani yasa öncesi dava açıp kazanan herkes ikramiyelerini alırken şimdi sıra ile belli bir takvim dahilinde alabilecekler. 

Devam Eden Davalar Ne Olacak?

Bu konuda yürümekte olan davalarda ayrıca bir müracaat şartı aranmaksızın düzenlemenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içerisinde dava öncesi yapılmış başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizli tutar ilgilisine ödenecek.

Mahkemeler konusuz kalacak bu davalarda karar verilmesine yer olmadığına karar vererek yargılama giderleri SGK üzerinde bırakılacak. SGK da bu davalarda temyiz yoluna gitmeyip itirazlarından vazgeçecek.  

Ödeme Sırayla

Bu durumda 07.01.2015 tarihinden önce emekli olmuş ve 30 yıl üzeri hizmetlerine karşılık ikramiye almamış olanlara daha önce müracaat etmemişlerse başvuru yapmalarını hatırlatmak istiyoruz. Zira tasarı yasalaşıncaya kadar başvuranlar ödeme sırasına girmiş olacak ve yasal faiz alacakları süre uzamış olacak.

Rakam Gene Güncel Olmayacak

Özellikle yeni tarihli emekliler için tatminkâr sonuç verecek ikramiye başvurusu eski emekliler için “Dağ fare doğurdu“ dedirtecek. Zira ikramiye konusunda emekli olunan tarihteki ikramiye rakamının ödenmesi yargı kararlarında da aynı şekilde kararlaştırılmış bulunuyor.

Bu durumda eski emekliler çok düşük ikramiye farklarıyla karşılaşırken, 2014 ve hemen önceki yıllarda emekli olanlar hatırı sayılır ikramiye tutarlarına kavuşabilecekler.

Yasal Faiz Başlangıcı

İkramiyeler yasal fiziyle ödenecek ama faiz başlangıç tarihi iptal sonrası talep tarihinden başlayacak. Yani örneğin 1985'te emekli olan kişi 1985'ten beri yasal faizle alacak diye bir hak söz konusu değil. 1985'te emeklilikten doğan bir ikramiye için 2015-2016 yıları arası için ödenecek yasal faiz bir anlam ifade etmeyecek. Alınan ikramiye ile ancak bir yemek yenilebilecek. 

Çözüm Ne Olmalı? 

Yasa çıkış aşlamsında iken yapılmaıs gereken düzeltmeyi de işaret edelim. Yasayı hazırlayanlar lafı eğip bükmeden memurun yükselmiş olduğu en yüksek derece ve kademe ile buna ilişkin ek gösterge üzerinden ama emekli olunan tarihteki katsayılar değil, hakkın iade edildiği tarih olan 07.01.2015 tarihinde geçerli memur maaş ve taban aylık katsayıları esas alınarak, bu tarihten sonraki başvurulardan geçerli yasal faizle hesaplanacağını açıklayıp bu yönde tasarıyı değiştirmeliler. Aksi halde 70'l, 80'li ve hatta 90'lı yıllarda emekli olmuş bir çok memur emeklisinin bir kez daha hayal kırıklığına uğraması kaçınılmaz olacaktır. 

Son tahlilde hazırlanan yasa tasarısının dava yolunu sulhen kapatmasına rağmen avukatların vekalet ücretlerini dörtte bire düşürerek dava ile kazanılan haklardan fazlasını değil azını vermeyi amaçlayan bir tasarı olduğunu söyleyebiliriz. 

(Kaynak: Ali Tezel | 20.06.2016)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM