BASINDAN YAZILAR
Kredilerdeki fon artışı eski taksitlere yansıtılmamalı / Ahmet Yavuz - MuhasebeTR

Kredilerdeki fon artışı eski taksitlere yansıtılmamalı / Ahmet Yavuz

Bugünlerde birçok kredi borçlusuna bankalardan SMS veya telefonla bilgilendirme geliyor.

Bu mesajlar daha önce kullandırılan ve belli taksitlere bağlanan kredilerin ödeme miktarında değişiklik olduğuna dair. Bankalar müşterilerinin yeni ödeme planından haberdar olmalarını ve ödemelerini bu plana göre yapmalarını istiyor. Tabii olarak müşteriler de taksit tutarlarının artmasına sebep olan bu değişikliğe tepki gösteriyor.

Kredi tutarlarındaki değişikliğin sebebi Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun (KKDF) Bakanlar Kurulu kararıyla 28 Ekim tarihinden itibaren yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarılmasıdır. KKDF, kullanılan kredinin faiz ve anapara kur farkı üzerinden belirli oranlarda hesaplanan ve müşteriden tahsil edilen bir fondur. KKDF banka tarafından faiz ve anapara ile birlikte müşteriden tahsil ediliyor. Bu fonun alınmasında birçok sebep bulunmakla beraber en önemli etken para talebinin caydırılarak enflasyona mahal vermemek. Özellikle tüketici kredilerinden alınmasının, hatta tüketicilerin ticari amaçla kullandıkları kredilerden alınmamasının altında bu gerekçe yatıyor. Aslında tüketici kredilerinden alınan fon 2004'ten beri yüzde 15 olarak uygulanıyordu. Geçtiğimiz yıllardaki krizin etkilerini azaltmak için alınan tedbirlerden birisi de bu kredilerden alınan fonun yüzde 10'a çekilmesi olmuştu. 2009'un Mart ayında indirilen bu oran Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden yüzde 15'e çıkarıldı. Normalde hukukta yeni kararın geriye yürümemesi kuraldır. Yani yeni bir kural veya yükümlülük getiriliyorsa, o tarihten sonra uygulanacak işlemler için geçerli olması beklenir. Ancak KKDF oranının artırılmasında durum farklı uygulanıyor.

BENZER DURUMLARDA FARKLI UYGULAMA

Maliye, bankalara gönderdiği yazıda daha önce kullanılan kredilerin de taksitlerine KKDF oranının yüzde 15 uygulanması gerektiğini belirtti. Kredilerde fon kesintisi faiz tahakkukunda doğduğundan, bu kredilerle ilgili kredi kullanım tarihine bakılmaksızın 28 Ekim 2010'dan itibaren tahakkuk ettirilecek faizler için fon kesintisi oranının yüzde 15 uygulanması gerekecek. Bir kredi erken kapatılmak istenirse daha sonraki aylarda faiz ödenmeyeceği veya daha az ödeneceği için KKDF de daha az ödenecek. Halbuki 2004'te oran yüzde 15'e çıkarıldığında Maliye yeni oranı kararın yayım tarihinden itibaren kullanılacak ve temdit edilecek tüketici kredilerine uygulanacağını, bu tarihten önce kullandırılmış olan tüketici kredilerine ilişkin faiz tahakkuklarına eski oranın yüzde 10 uygulanacağını duyurmuştu. Bu iki uygulama arasındaki farkın sebebi Hazine'ye daha fazla gelir sağlamak olamaz. Çünkü işleyecek faizlerden alınacak fazladan yüzde 5'lik KKDF yüklü bir yekûn tutmaz. Uygulamanın sebebi kredi kullanımını kısmak ve enflasyonu harekete geçirmemek ise daha önce kullandırılan kredilere etki edilemeyeceği açık. Bu yüzden idare tarafından bu değişiklikte de mükellef lehine karar verilerek, 2004 yılında verilen görüşe paralel bir uygulama getirilmesi isabetli olacaktır. Maliye Bakanı da zaten buna yeşil ışık yakarak konuyu araştıracağını ve hata varsa düzeltileceğini beyan etti.

Plaka sahiplerinin canı yanabilir

Geçen haftaki yazımızda ticari taksi ve dolmuş plaka sahiplerinin çalıştırdıkları şoförleri 1 Kasım'dan itibaren sigortalı yapmaları gerektiğinden bahsetmiştik. Şoförlerin sigortalılık denetimleri geçen hafta başladı. Plaka sahipleri çalıştırdıkları şoförlerle ilgili olarak sigortalı işe giriş bildirgesi, işyeri bildirgesi ve her ay aylık prim ve hizmet belgesi vermek zorundalar. Denetimler sonucunda işyeri ve sigortalı tescilini yaptırmayan plaka sahiplerine kesilecek cezalar can yakacak. İşyeri bildirgesinin verilmemesinden ve şoförlerin sigortalı yapılmamasından dolayı asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacak. Denetim elemanlarının rapor tarihinden itibaren bir yıl içinde yapılan bir denetimde sigortalı işe giriş bildirgesi verilmediğinin anlaşılması halinde, bu defa asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanabilecek. Ayrıca denetimin yapıldığı ayda aylık prim ve hizmet belgesinin verilmemesinden dolayı aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacak.

Plaka sahipleri, sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimleri de yapmak zorunda. Buna göre plaka sahipleri şoförlerin sigortalılığının sona ermesini, yani işten ayrılmasını takip eden on gün içinde sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle e-sigorta ile yapılır. Bu yükümlülük yerine getirilmezse asgari ücret tutarında idari para cezası verilecek.

Engellilerin emekliliği

SORU-CEVAP:

Doğum tarihim 1 Ocak 1960, işe giriş tarihim 1 Ağustos 1997, özür oranım yüzde 45, toplam ödenen prim gün sayısı 4 bin 76 (SSK). Hangi tarihte emekli olabilirim?

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 31'inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca çalışma gücünün asgari yüzde 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari yüzde 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari yüzde 40'ını kaybetmiş bulunanlar ise üçüncü derece sakat sayılıyor. Siz üçüncü derece engelli olduğunuzdan işe giriş tarihinize göre 17 yıl sigortalılık süresi ve 3 bin 920 gün sayısından emekli olabilirsiniz. Gün sayınız yeterli, ancak sigortalılık süresinin dolduğu 1 Ağustos 2014 tarihinde emekli olabilirsiniz.

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 08.11.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM