BASINDAN YAZILAR
Enflasyonda tarihi düşüş süreci devam ediyor / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

Enflasyonda tarihi düşüş süreci devam ediyor / Osman Arıoğlu

Pazartesi günü mart ayı enflasyon verileri açıklandı.

TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre mart ayında TÜFE 0.42, ÜFE 1.22 artış gösterdi. Buna göre yıllık enflasyon rakamları TÜFE 3.99, ÜFE 10.08 oldu. Böylece tüketici fiyatları bakımından enflasyon son kırk bir yılın en düşük rakamını yakalamış oldu. Enflasyon oranlarındaki bu düşüş trendi enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler ve tütün ürünleri ile altını dışlayan (özel kapsamlı TÜFE göstergesi) ÖKTG-H endeksi ile bu endeksten işlenmiş gıda ürünleri çıkarılarak elde edilen ÖKTG-I göstergelerinin yıllık artış oranları bir önceki aya kıyasla önemli bir değişim göstermeyerek sırasıyla yüzde 4.27 ve yüzde 3.77 olmuştur.

Açıklanan enflasyon oranları piyasa beklentilerine göre daha olumlu gerçekleşmiştir. Bu rakamlar 2010 yılına ilişkin olarak kırılan %8.9'luk rekor büyüme ile birleşince daha bir anlamlı hale gelmektedir.

Geçtiğimiz günlerde bir önemli olay da Merkez Bankası'nın 23 Mart tarihinde aldığı karşılık oranlarındaki 4 puanlık artış kararıydı. Bu karar üzerine özellikle Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince'nin yapmış olduğu çıkışlar ve özellikle de kedi benzetmesi geçtiğimiz haftaya damgasını vuran olay haline gelmişti. Merkez Bankası'nın bu kararı üzerine ekonomistlerin yorumlarında da farklılıklar daha bir öne çıkmaya başlamıştı. Kimine göre karar zamansız alınmıştı. Kimine göre ise Merkez Bankası proaktif davranarak inisiyatif almıştı.

Aslında Merkez Bankası'nın Aralık 2010'dan bu yana almış olduğu bir dizi karar ve BDDK tarafından alınan aynı yöndeki kararların etkisiyle 2011 yılında ekonomideki büyüme trendinde bir nebze yavaşlama beklenmesi doğaldır.

Bütün bu önlemlerin altında yatan ana neden artık tehlike sınırına doğru iyice yaklaşan ihracatın ithalatı karşılama oranı ve dolayısıyla da cari açıktaki artış trendinin önüne geçilmesidir. Üstelik son zamanlarda Ortadoğu bölgesindeki karışıklıklar ve özellikle de Libya'daki karışıklık sürecinin uzamasının yurtdışı müteahhitlik döviz girişlerinde de bir miktar olumsuz etki yaratacağı dikkate alındığında cari açığa karşı elde kalan tek ana kalem turizm gelirleri haline gelmektedir.

Ortadoğu'da meydana gelen olaylar, Türkiye'ye olan özellikle de müteahhitlik gelirlerindeki bu olumsuz etkisinin yanında, bölgeden Türkiye'ye bir miktar kaynak akışına da neden olacaktır. Bu durum özellikle görünmeyen kalemler rakamlarındaki artıştan izlenebilecektir.

Aslında 2010 yılından itibaren başlayan kredi hacmindeki genişlemenin bir yandan ithalatı artırıcı etkisi olmuşsa da, yatırım ve özellikle de imalat sanayiindeki yatırımlarda öngörülerin üzerinde oluşan artışlar lehe olarak belirtebileceğimiz en önemli gelişmeyi oluşturmaktadır.

Son rakamların ışığında resme bütün olarak bakıldığında; cari açık tehlikeli boyutlara gelme sinyali verdiği için kredi hacmindeki daralma ile olaya talebi daraltmak suretiyle yaklaşılması da olumlu bir adım olmuştur.

Merkez Bankası bir anlamda birbirini tamamlayıcı mahiyette alınan kararlarını biraz da öne çekilen bu son kararıyla büyük ölçüde tamamlamış oldu. Bundan sonra bir süre izlemekle yetinecek, özellikle 2011 yılının ilk çeyrek büyüme verilerinin belli olmasına kadar da yeni bir önleme başvurmama yolunu tercih edecektir.

Bankacılık sektörü de belki bir anlamda, "artık yeter daha fazla sıkıştırmayın gidecek alanımız kalmadı" demeye çalışmaktadır.

Hiçbir zaman gözden uzak tutulmaması gereken, Türkiye'nin zaman içerisinde de olsa istihdam problemini çözmesi için sürekli ve ortalama %6'nın üzerinde bir büyümeye ihtiyaç duyduğu gerçeğidir. Bazen dünya konjonktüründeki gelişmeler daha fazla lehe kullanılabilecek fırsatlar yaratmaktadır. Hem bu fırsatların ıskalanmaması hem de ekonomide risk oluşturacak cari açık gibi tehlikelere dikkat edilmesi usta bir operatör mahareti ile doğru zamanda doğru noktalara müdahale edilmesi gereğini doğuruyor. Ekonomi yönetimindeki koordinasyon ve uyum sayesinde, şu zamana kadar gayet olumlu bir performans sergilendiğini, oluşan tecrübe ile de piyasanın yönlendirmesine göre pozisyon alan değil, proaktif aksiyon alınmasını örnekleriyle görebiliyoruz.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 06.04.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM