BASINDAN YAZILAR
İcradan yazı gelirse ne yapılmalı? / Prof. Dr. Metin Taş, Sezgin Özcan - MuhasebeTR

İcradan yazı gelirse ne yapılmalı? / Prof. Dr. Metin Taş, Sezgin Özcan

Buz kalıbından jeton yapıp otomatları soymayı icat eden yurdum insanı yaratıcılıkta sınır tanımıyor. Kolay yoldan köşeyi dönme peşinde olanların son numarası, hiç tanımadığı kişileri icraya vermek. 'Bu da ne böyle?' diyebilirsiniz. İzninizle kısaca açıklamak istiyoruz.
Günün birinde icra piyangosu size de çıkabilir. Sakın 'benim kimseye borcum yok' diye kendinizi kandırmayın. Gerçekte borcunuz olmasa bile üzerinize düşenleri yapmazsanız, 'kutu gibi' borcunuz ortaya çıkabilir. Yani, dikkatinizi çekmek istediğimiz olay herkesin başına gelebilir.
BELGESİZ BORÇLAR
Kişiler arasındaki borç-alacak ilişkisinin kanıtlanması genellikle, alacaklının elinde olan kambiyo senedinin ibrazıyla oluyor. Bu tür senetler ibraz edildiğinde, borçlunun çeşitli sebeplerle itiraz etmesi söz konusu olabiliyor. Borç-alacak ilişkisinin yargı kararına dayanması halinde ise borçlunun ayrı bir dava açması gerekiyor. Anlatmak istediğimiz olay mahkeme kararına ya da kambiyo senedine dayalı olan borçlarla ilgili değil. Ortada hiçbir belge olmadan da kişiler arasında borç-alacak ilişkisi doğabilir. Bu tür borçlarda alacaklı, tahsilat için icra dairesinde 'ilamsız takip' başlatabilir.
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Herhangi bir belgeye dayanmasa bile alacaklı olduğunu ileri süren bir kimse, başka birisi hakkında ilamsız icra takibi başlatabilir. Bunun için icra dairesine bir dilekçeyle başvurması yeterli. İcra dairesine başvurmanın ciddi bir maliyeti de yok. Bugün itibariyle bir başvuru için 18,40 TL başvuru harcı yatırılması yeterli.
Bu süreci iyi bilen bazı 'uyanıklar', ilk adım olarak gözüne kestirdiği bazı kişilerin kimlik ve adres bilgilerini ediniyorlar. İkinci adım olarak, bu kişiler hakkında ilamsız icra takibi başlatıyorlar. Takibe konu edilen borç miktarı ise tamamen üçkağıtçı kardeşlerimizin insafına kalmış.
ÖDEME EMRİ
İcrada dosya açıldığında ilk adım olarak icra dairesi borçlu olduğu bildirilen kişiye 'ödeme emri' gönderiyor. Ödeme emrini alan ve gerçekte borçsuz olan kişilerden bir kısmı; 'adamı tanımam, etmem benim borcum yok' deyip eylemsiz kalıyor.
Bir kısmı, yakın çevresinde bulunan 'bilgisiz fikir sahiplerine' danışıyor. Bu kişiler de 'komşu komşunun eşeğini türkü çağırarak arar' felsefesine uygun olarak, 'bir şeycik olmaz, rahat ol' diyerek akıl veriyor. Vatandaş da bu akla uyarak 'kulağının üzerine yatıyor.'
ARTIK BORÇ VAR
Ödeme emrine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz edilmediği takdirde, olmayan borcu ödemek zorunda kalıyorsunuz. Yani, artık böyle bir borcunuz var. Herhangi bir nedenle ödeme emrine itiraz etmeyenlerin, 'menfi tespit davası' açıp borcun olmadığını kanıtlamaları gerekiyor. Bu dava açılıp sonuçlanana kadar iş işten geçiyor. Çoğunlukla hayali alacaklı tahsilatı yapmış ve kayıplara karışmış oluyor.
NE YAPILMALI?
Böyle bir durumla karşılaşıldığında ilk yapılması gereken; ödeme emrine 7 gün içinde itiraz edilmesidir. Ödeme emrine itiraz edildiğinde icra takibi kendiliğinden duruyor. Ödeme emrine itiraz edildiğinde, icra müdürünün itirazın haklı olup olmadığına karar verme yetkisi yok. Bu durumda alacaklı olduğunu ileri süren kişinin 'itirazın iptali davası' açması gerekiyor. Hayali alacaklı durumunda olan kahramanlarımız genellikle bu yola başvurmuyorlar. Dolayısıyla olay çözülüyor. Yine de, başına böyle bir iş gelenlerin süreci iyi izlemelerini ve dosyanın kapandığından emin olmalarını öneriyoruz.

Yıllık izin ücretinin hesaplanması
İŞ sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretler; iznin ait olduğu yıla bakılmaksızın işçinin son ücreti üzerinden hesaplanır. İşçinin kullanmadığı izinler için hesaplanacak izin ücretleri, iş sözleşmesinin feshi tarihinde muaccel olur. Bu ücretlerin fesih tarihinde ödenmemesi halinde, iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi uygulanır.

Eşinden dul aylığı alan kişi tarım Bağ-Kur'u öder mi?
EŞİ sigorta emeklisi olan bir kişinin eşi öldükten sonra maaşı kendisine bağlandı. Üstünde 15 dönüm tarım arazisi olması nedeniyle tarım Bağ-Kur'a bağlıyorlar. Emekli aylığı alan kişi tarım Bağ-Kur'u öder mi? Sonra bu iki maaşı alacak mı? Fatma KIRGIZ
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. maddesine göre, tarımsal faaliyette bulunanlar Bağ-Kur sigortalısı sayılıyorlar. Ancak tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, aylık asgari ücretten az olduğunu belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar sigortalı sayılmıyorlar.
Buna göre arkadaşınız tarımsal faaliyette bulunmuyorsa, tarımsal faaliyette bulunmakla birlikte tarımsal faaliyet gelirleri ile giderleri arasındaki farkın aylık ortalaması aylık asgari ücretin altında ise veya 65 yaşından büyük ise Bağ-Kur sigortalısı olmak zorunda değil.
Diğer yandan, Bağ-Kur sigortalısı olup emekliliği hak etmesi halinde hem kendi emekli aylığını ham de eşinden dul aylığı alabilir.

GÜNÜN SÖZÜ
'Uğruna fedakarlık etmediğin sevgiyi içinde taşıyarak kendine yük etme.' Mevlana

(Kaynak: Akşam Gazetesi | 07.06.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM