BASINDAN YAZILAR
Merkez Bankası, faiz lobisinin baskısına boyun eğmedi - MuhasebeTR

Merkez Bankası, faiz lobisinin baskısına boyun eğmedi

Merkez Bankası, enflasyon tehlikesine karşılık faizlerin artırılması gerektiğini ileri süren faiz lobisini ters köşeye yatırdı. Beş yıl sonra olağanüstü toplanan Para Politikası Kurulu, Avrupa'da derinleşen borç krizinin iç talebi yavaşlatmasından endişe ederek politika faizini yüzde 6,25'ten 5,75'e çekti. Sürpriz kararın etkisiyle dolar 1,74 liraya dayanırken Borsa yüzde 3,24 düştü, tahvil faizi ise yüzde 8,5'in altına indi. Dövizdeki tansiyonu düşürmek için bugün döviz satım ihaleleri başlıyor.

Ekonomide yavaşlama süreci ve enflasyon tehlikesine karşılık faiz artırımlarının başlaması gerektiğini iddia eden faiz lobisine Merkez Bankası'ndan şok bir karşılık geldi. Beş yıl sonra düzenlediği ara toplantı kararı ile dikkatleri üzerine çeken Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), sürpriz kararlara imza attı. Piyasaların aksine cari açığı risk olarak görmeyen banka yönetimi, elindeki veriler ışığında büyümede yavaşlama tespit etti. Kurul Avrupa'daki sorunlardan ötürü iç talepteki yavaşlama kaygısıyla politika faiz oranını 50 baz puan düşürerek yüzde 6,25'ten 5,75'e çekti. Faiz koridorunu daraltmak amacıyla da gecelik borçlanma faizini piyasa beklentileri doğrultusunda 3,5 puan artıran kurul, gecelik borçlanma faizini yüzde 1,5'ten yüzde 5'e çıkarırken gecelik borç alma ve verme oranları arasındaki makas 7,5 puandan 4 puana geriledi. Karardan döviz ve Borsa olumsuz, faiz ise olumlu etkilendi. Karar öncesi 1,69 seviyesinde bulunan dolar 1,7387 liraya kadar tırmanırken güne 61.841 puana kadar yükselerek başlayan Borsa yüzde 1,5 kayıpla 60.360 puana indi. Tahvil faizi ise yüzde 8,5 seviyesinin altını gördü. Dövizin tansiyonunu düşürecek bir adım atan Merkez Bankası, bugünden başlamak üzere döviz satım ihaleleri yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlayacak.

PPK'nın sürpriz kararlarını değerlendiren uzmanlar, Merkez Bankası'nın büyümenin yavaşlayacağına ilişkin kaygıları olduğu görüşünde birleşiyor. Merkez'in sürprizinin perde arkasında ekonomide aşırı yavaşlama endişesi olduğunu belirten Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Ali Güney, Merkez Bankası'nın aldığı kararı elindeki veri setindeki bilgilere dayandırıyor. Global büyüme kaygılarının yanı sıra iç talepte yavaşlamanın olabileceğine ilişkin veriler olabileceğini aktaran Güney, "Merkez, piyasanın aşırı ısındığı ve faizlerin artırılması gerektiğine yönelik beklentilerin aksine bir karar aldı. Demek ki bankanın elindeki veri setindeki bilgiler daha farklı. PPK gecelik faizleri artırarak da kurun üzerindeki baskıyı azalttı. Döviz satım ihalelerine ilişkin açıklaması ile de piyasaları rahatlatmış oldu." değerlendirmesinde bulunuyor. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun ara toplantısı dün Başkan Erdem Başçı başkanlığında yapıldı. En son beş yıl önce ara toplantı kararı alan Kurul, Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorunu ve küresel büyümeyi masaya yatırdı. Kurul politika faizinin düşürülmesi ve faiz koridorunun daraltılmasına yönelik kararlar aldı. Toplantıya ilişkin yapılan açıklamada ise bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ve küresel büyümeye ilişkin endişelerin güçlendiği kaydedildi.

Kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığı azaltmak amacıyla gecelik borçlanma faizinin artırılarak faiz koridorunun daraltılmasına karar verildiğinin vurgulandığı açıklamada, "Türk Lirası piyasalarındaki likidite yönetiminin etkinliğini artırmak ve Merkez Bankası'nca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak amacıyla teknik bir düzenleme yapılması uygun görülmüştür. Bunun yanı sıra Kurul, küresel ekonomiye dair giderek artan sorunların yurtiçi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskini azaltmak amacıyla politika faizinde ölçülü bir indirime gitmiştir." denildi. Büyüme endişeleri ve Avrupa ülkelerinin borç sorunu gölgesinde kritik toplantı yapan MB Para Politikası Kurulu, faizlerin yanı sıra dövize ilişkin de önemli bir karar aldı. Banka bugünden başlamak üzere gerek gördüğü günlerde döviz satım ihaleleri yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlayacak. En son 2 Nisan 2009'da döviz satım ihalesi yapan bankadan konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Önümüzdeki dönemde küresel risk iştahına ilişkin göstergeler yakından izlenmeye devam edilecek, döviz piyasası gelişmelerine bağlı olarak önceden duyurularak ihalelerde değişiklik yapılabilecektir.'' ifadelerine yer verildi. Banka günlük piyasa gelişmeleri doğrultusunda döviz satışı yapma kararı aldığı günlerde, satımı yapılacak tutarı saat 11.00'da ilan edecek. İhaleye döviz ve efektif piyasalarında işlem yapmaya yetkili bankalar katılabilecek. Türkiye'de işgünü olmasına rağmen, ABD'de ödeme sistemlerinin tatil olduğu günlerde, yarım işgünlerinde ve ihale saati öncesinde Merkez Bankası'nca dövize doğrudan müdahale edilen günlerde ihale düzenlenmeyecek. Öte yandan döviz arzının döviz talebine kıyasla arttığı dönemlerde döviz alım ihaleleri düzenleyen Merkez Bankası, 25 Temmuz 2011'de ihalelerini durdurmuştu.

TUSKON: Karar, yerinde ve faydalı

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral: Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun bu kararı almasında enflasyon verilerinin yine olumlu çıkması ve enflasyondaki düşme eğiliminin sürmesinin büyük rolü var. Dünyada faiz lobileri Türkiye'de faizin artmasını isterken, bu yönde çalışırken, Merkez Bankası'nın böyle bir karar almasının yerinde ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de bütçenin dengelenmesinde, uzun vadede denge sağlanmasının ve enflasyonun kontrol altında tutulmasının aracı olarak görüyoruz. Cari açığın da önlenmesi noktasında faydalı olacağını düşünüyorum. Faizler düşünce dövize talep artıyor. Döviz yükselişte kalınca ihracat cazip hale, ithalat itici hale geliyor. Bu kararın cari açığı azaltması yönünde de önemli bir karar olduğunu düşünüyoruz.

Avrupa ve İngiltere, faizi değiştirmedi

Avrupa Merkez Bankası (ECB), yüzde 1,50 olan gösterge faiz oranını değiştirmedi. ECB, Frankfurt'taki merkezinde dün yaptığı toplantıda, yüzde 1,50 olan gösterge faiz oranında değişikliğe gitmedi. ECB, temmuz ayında düzenlediği toplantıda, artan enflasyonla mücadele için gösterge faiz oranını 25 baz puan (yüzde 0,25) yükselterek yüzde 1,25'ten yüzde 1,50'ye çıkarmıştı. İngiltere Merkez Bankası da gösterge faiz oranını yüzde 0,5'te bıraktı. Banka ayrıca, 200 milyar sterlinlik (330 milyar dolar) varlık satın alma programının büyüklüğünü de sabit tuttu. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean-Claude Trichet, faiz toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, finansal zorluklarla karşı karşıya bulunan Euro Bölgesi'ne üye ülkelere yönelik geçen yıl başlatılan tahvil alım programının sürdüğüne dikkati çekerek, "Hiçbir zaman tahvil alım programının durdurulduğunu söylemedim." dedi. Trichet, Euro Bölgesi'nde ekonomik büyümenin yılın ikinci yarısında yavaşlayacağını kaydetti.

Ekonomistler ne dedi?

Merkez Bankası, kötü senaryoya çabuk geçti

EFG İstanbul Menkul Değerler Ekonomisti Haluk Bürümcekçi: Koridor normal ve beklenen bir karar ama politika faizi indirimi biraz erken oldu. Kötü senaryoya biraz çabuk geçti. Cuma günü eğer 'ani duruş' olursa faiz koridorunu sert daraltır ve sınırlı faiz indirimi yaparım demişti ama piyasada henüz bu durum yok. MB aslında bir iki ay sonra beklenebilecek faiz indirimini biraz erken yapmış oldu, devamı konusunda mesaj vermedi.

 

TL'de oynaklık azalır, değer kazanmaya başlar

Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert: MB'nin politika faizini indirmesi TL açısından ilk aşamada negatif, ancak borç alma faizini de ciddi anlamda yukarı çekmiş olması, bu etkiyi kısmen bertaraf edecek. İlk aşamada yabancı yatırımcılarda kafa karışıklığına neden olacak ve TL değer kaybedecek. Ancak önümüzdeki günlerde TL'deki oynaklığın da azaldığını gördüğümüzde TL'de sınırlı bir değer kazancı göreceğiz.

Faizde yön aşağı

Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç: MB durgunluktan ciddi anlamda çekiniyor. Bu sebepten faiz indirimine gittiğini görüyoruz. Faiz indiriminin TL'de daha da değer kaybına sebep olmaması için O/N'ı yükselttiğini düşünüyoruz. MB'nin Avrupa'daki sorunlardan çok ciddi anlamda tedirgin olduğunu görüyoruz. O/N'da faiz yükselirken, faiz indiriminin gelmesi faizde yönün aşağı olduğuna işaret ediyor.

Bankaları olumlu etkiler

EFG İstanbul Araştırma Müdürü Mete Yüksel: Bu kararın bankalar özelindeki direkt etkisi olumludur. Çünkü bankalarda müthiş miktarda repo fonlaması var. 50 baz puan daha ucuza kendilerini veya zorunlu karşılıklarını fonlayacak olmalarının kârlarına olumlu etkisi vardır. Bankaların yıllık kârları yüzde 2 ile 5 arası artış gösterir. Diğer taraftan değer kaybeden TL, birtakım aktif kalitesi problemlerini beraberinde getirebilir.

 

 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 05.08.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (156 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM